Rep Sistemi Rep Puanı: (20/200) Foruma Katkısı: (55/300) Gücü: (65/300)
Konu: dünyanın en ıyı mımarı Paz Kas. 09, 2008 9:32 pm
Mimar Sinan'in Selimiye Camii'nin kubbesini o genislige oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematigin bilinen 4 ana isleminden farkli besinci bir islem bularak cozdugu soylenir. Ayrica minarelerin serefelerine cikanlarin yolda birbirlerini gormemeleri ise buyuk bir bir dehanin urunudur. Almanlar ayni sistemi meclislerinin onundeki dev kurede kullanmislar. Mimar Sinan bu sistemi 2 metre capindaki minarelere yuzyillar once monte edebilecek bir dehadir. Almanlarin "dehasi" ise, o cirkin metal yiginina Selimiye'den fazla turist cekebilmelerindedir!!!
***
Bir gun Selimiye Camii'ne girenler, kubbenin altinda bir Japon'un ayaklarini kibleye dogru uzatmis sirtustu yattigini gormusler. Tabii hemen Japonu, "Burasi kutsal bir yer. Bu sekilde yatmak bizim inanclarimiza gore saygisizliktir. Lutfen oturun veya ayakta durun" diyerek uyarmislar. Ancak, Japon trans vaziyetteymis, gozlerini kubbeden ayirmadan soyle sayikliyormus: "Bu imkansiz. Ben yillarin muhendisiyim. Bu kubbe var olamaz. Hayal goruyorum. Bu kubbenin orada o sekilde durmasi fizik ve matematik kurallarina aykiri. Bu imkansiz, orada hicbir sey yok, orada hicbir sey yok..."
***
Selimiye camisisinin zemini gevsek toprakmis. Bu nedenle minarelerinin yakin zamanda yikilacagi farkedilmis. Uluslararasi bir grup bilim adami toplanmislar. Nasil kurtaririz bu tarihi minareleri diye kafa kafaya vermisler. Sonucta en son teknoloji olan metal kelepcelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi cozum olduguna karar vermisler. Minarelerin temellerini acinca, koymayi dusundukleri kelepcelerin aynisiyla karsilasmislar. Mimar Sinan bilmem kaç yüzyil once ayni seyi dusunmus megerse...
***
1950-60 arasi bir tarihte insaat muhendisi, mimar ve jeofizikçilerden olusan bir Japon heyeti Turkiye'ye gelmis. Heyet Imar ve Iskan Bakanligi'ndan izin alarak ulkemizdeki tarihi yapilari incelemeye baslamis. Ayasofyayi, Yerebatan Sarnicini filan gezdikten sonra sira Sinan'in kalfalik eseri Suleymaniye Camii'yle Sinan'in ogrencisi Mimar Davut Aga'nin eseri Sultanahmet Camii'ne gelmis. Japonlar bu camiler uzerinde gunlerce inceleme yapmislar. Her geçen gun saskinliklari daha da artiyormus. Cunku Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevsek bir zemin uzerine insa edildigini anlamislar. Ama bunca yil, bu camilerde bir catlak dahi olmamasina akil sir erdirememisler. Bunun uzerine Türkiye programinin gerisini tamamen bu konuya ayirmislar.
Arastirmalarinin sonucunda herhangi bir sarsinti sirasinda bu iki caminin sabitlenmedigini, aksine yerinde oynayarak yikilmaktan kurtulabildigi ortaya çikmis. Minareleri incelediklerinde ise dumurlari ikiye katlanmis. Minarelerin cok daha gelismis bir rayli sistem mekanizmasi uzerine oturtuldugunu ve her yone yaklasik 5 derece yatabildigini gormusler.
Daha derin arastirma yapmak için Edirne'ye, Sinan'in ustalik eseri Selimiye Camii'ne gitmisler. Ordaki olaganustu sistemleri gorunce iyice dumur olmuslar. Selimiye'nin tüm sirlarini aylarini harcayarak cozmüsler. Japonya'ya donduklerinde ise Sinan'in sirlarini uygulamaya sokarak sehirlerini Sinan'in kullandigi sistemlerle kurup muazzam gokdelenler dikmisler.
Yani su an gelismis ulkelerin gokdelen yapiminda kullanildiklari cogu sistem, yuzyillar önce Sinan'in gelistirdigi mekanizmalarmis.
***
Tac Mahalin mimari Mehmet Efendi mimar Sinanin ogrencisidir